Zor zamanları
damıtıyorum
artık bu benim
meşru görevlerimden biri
söylentiler
seçebilmek…
bu ise
fazlasıyla metruk.
İnsanlara
çelenkler gönderiyorum
bu iş bütün
çehremin angaryası.
önü alınmaz
serzenişlere çaputlar bağlıyorum
o önlenemez
rezil oluşumdur.
artık boş
tabutları taşımayı da öğrendim
kaygılarımı
tırpanlamayı da.
İhanetler,
piyasalar, vitrin altı jakobenleri,
cemiyetlerin
tırnak kirleri
zımpara taşını
bana da nasip edin
inanın güneşi en
iyi ben parlatabilirim.
Oysa tehditlerin
usulü vardır
bunu nasıl
unuturum!
kimse çevirmezdi
yoksa yüzünü yalınayak bir sevdadan
onu unutamam.
kallavi sayaçlar
kalır sınırda eğer sen de parçalamazsan
kanardı sana
şahit olduğum bütün yaralar
ve kaldı sonunda
saçlarımda baharların çaresizliği
lütfeder gibi
değildi
sanki
kaderimdeymişçesine
yüreğime
değecekse şayet
yakmaya değer
bulmadıklarım küllenecek.
ben de tanıdım
işte sonunda tetikçiyi,
eşsiz utançları
olan.
Fakat gözüm onun
yanındayken sakın terlemesin.
çünkü bu sefer
soluğum
asırlardan da tedirgin.
-ERTUĞRUL ERGÜÇLÜ