son kez farkına düştüğümde
tatmış olmalı
piyadeler ölürken bilmedikleri şehirlerde o hissi.
ben yine de en çok onlara kızardım
sancılarını bağışlamalıydılar tanrı
kesilenlere.
savaştan kaçmak alçaklıktır biliyordum lakin
hayat zorla celp etmişti bu kararını bize
çünkü bir
kargaşa yaralayıp geçmişti birilerini sebebi buydu
gemiyi sürmüştür okyanusa o sebep, kaleleri topa tutmuş,
köyleri alev
alev yakmıştır.
hatta bir insanı maalesef hüngür hüngür..
saklamıştır onu bir mağarada, örümcekle ağını örmüştür.
nedendi işte bu kargaşa?
tan ağardığında bunu bilme gafletine düşenler
olmuştu elbet.
bu kargaşa bu telaş
geçen vakte
kapılanların yediği çalımlardır.
anlam hastalığına düşmüşlerin reçetesi
varlığın hazin bir pençesidir.
korkağım diyemeyenlerin bahanesidir bu
kargaşa bu telaş,
içinde
şehvetli bir hırs da barındırır
berbat bir yoksunluk da.
ama ben artık istemez oldum bu deliliği,
söylüyorum da hatta,
bu neden sonuç ilişkisi
de bir palavradan ibaret.
biliyordum da gece başını yastığa koyduğunda
farzetmek kolaylıktır her şeyi. öyle rahat uyurdun ki.
farkındayım inanmak,
mutluluklar, kolaylıklar, esenlikler
getirir insana.
sana söylenmiş
olan her şey doğrudur hatta inan bak!
fakat ben tatmin olmuyordum bundan artık.
elma koparmak ister olmuştum
küçük, kırmızı
yasak bir elma.
yapamazsın denirdi bana
evet, yapamazdım.
biliyordum da halbuki elmaların günahlar ve rezillikler getirdiğini.
laf olsun diye denerdim bunu çünkü ben anlam kaygısından
sanıyorum arınmıştım.
ya da kaçmıştım
diyeyim sözgelimi çünkü bilirdim beni sürekli
bir kaygı gezdirirdi sokaklarda.
ve beni zorlardı çakıl taşlı
kaldırımlarda düşmeye
fakat bir kere olsun yolun ortasından
gitme izni verilseydi bana
bir şeyler eminim daha farklı olurdu.
aslında çok şeyler
demek isterdim
biliyorum umutla dolmak
müthiş bir
şey olmalı ancak ben
sevmezdim iddialı laflar söylemeyi ve sanırım hayal kurmaktan da
nefret etmeye başladım.
oysa ben eskiden çok isterdim
coşkulu bir ihtilal gerçekleştirmeyi.
ama hayat göstermişti
ki,
heybetli bir kaybetmeyle salınmayı
zannediyorum daha çok sevmişim.
ERTUĞRUL ERGÜÇLÜ