UZUN ZAMAN ÖLDÜ
99
model yatağımda doğrulmaya çalışırken saatin tik-taklarına metronom şahsiyeti
yüklüyorum. her şey bulanık. tik-taklardan saat anlaşılmıyor. ayaklarımı
yataktan çıkarıp halıyı izlemek için doğruluyorum. desenler bulanık. gözlüksüz
desenler anlaşılmıyor. ortaokul aşkım elif miyoplar zeki olur derdi. iltifat
ediyor, o da beni seviyor diye düşünüp hohlayarak gözlüklerimi temizlerdim.
saatin metronomsal sesleri insana zamanda yolculuk yaptırıyor. elif, seni
seviyorum dedim. ben seni arkadaşım olarak görüyorum dedi. sikeyim öyle
arkadaşı elif, ben seni arkadaşım olarak görmüyorum diyemedim. kaçtım.
gözlüklerimi altı aydır temizlemiyorum. elif, bütün miyoplar zeki değildir.
2016 model diş fırçam elimde, aynaya boş bakışlar atarak
dişlerimi fırçalıyorum. ortalama bir erkek hayatı boyunca 8792 kadına aşık olur
şeklinde bir istatistik görüyorum. geçen sene sikilen yalancı sayısı sıfır
olduğu için bu istatistikler her yıl istatistiksel bir şekilde
istatistikleniyor. en sevdiğim diş macunu yeşil elma aromalı olduğundan
ortalama bir erkek olmadığımı düşünüyorum, burcu. sadece sana aşığım ve hayatım
boyunca sadece sana aşık oldum. burcu, son dakika! yalancıyı gerçekten
sikmiyorlar.
2010 model aynaya karizmatik bakışlar atarak gülümsüyorum.
ansızın vatsap grubuna düşen mesajlar ve spontane gelişen bir planın ardından
yollara düşmem gerekiyor. anlamsız öğrendiğim bilgiler sürekli aklımı çeliyor
ve aynadaki parmak lekelerine dalıyorum. sabetay sevinin dönekliği ve
işgüzarlığı yahudilerin karakterini belli eder mi bilmiyorum. sevmediğim
insanların yüzüne gülüp arkalarından konuşmuyorum. yarım sabetay sayılabilirim,
kapıyı çekip kilitliyorum. ayetül kürsü, hırsızlardan koru yareppim, amin. kendi
kendimle konuşuyorum, ocağı kapattı mıydım?
2017 model kulaklıktan hafif müzikler açıp ilerliyorum. bir
kulaklıktan en büyük beklentim müziği dışarıya fazla vermemesi. çünkü ciguli
dinlediğimi bütün otobüsün bilmesi beni rahatsız eder. çünkü insanların benim
hakkımda ne düşündüğüne önem verecek kadar kasıntı ve yapmacığım. uygunsuz adım
yürüyerek kulaklıktaki müziğe eşlik ediyorum, arada bir gülüyorum. göz göze
geldiğim insanlar beni deli sanıyor gibi hissediyorum. ciddileşiyorum. sebepsiz
yere insanlara sövme isteği tomurcuklanıyor içerimde. arz talebi doğuruyor ve
serbest piyasa ekonomisi insanlara kendilerine sövdürtmesini öneriyor. adam
smith’e göre tasarruf geciktirilmiş bir birikim olduğundan para
biriktir(e)miyorum. iskoç bayrağı beliriyor gözümün önünde. adam smithi yanlış
anladınız, o hep işçiyi savunduydu.
2014 model kaldırımların çizgilerine basmamaya çalışıyorum.
kaldırımların yenileniş tarihleri sürekli genel seçimlerden bir yıl evvele denk
düşüyor ve montaigne herkes kadar normal bir insan. kafamın içerisinde yüzlerce
elektriksel iletim anlamsız bilgileri birbirleriyle ilişkilendiriyor ve
anlamsız düşünceler ortaya koyuyorum. sosyalist enternasyonel kalbimi kırıyor.
samimi olmadığım bir arkadaşım yürürken beni durduruyor. uzun zaman oldu! diyor.
gülümsüyorum.
uzun zaman öldü.